Hemotoraks Cerrahisi

Hemotoraks Cerrahisi: Tanım, Nedenleri, Belirtileri ve Cerrahi Müdahale

Hemotoraks, göğüs boşluğunda kan birikmesi durumudur ve genellikle göğüs travması, damar yaralanmaları veya plevra hastalıkları gibi durumlar sonucunda ortaya çıkar. Hemotoraks, ciddi bir sağlık sorunu olup, acil müdahale gerektiren bir durumdur. Göğüs boşluğunda biriken kan, akciğerlerin işlevini olumsuz etkiler ve solunum yetmezliği gibi yaşamı tehdit eden sonuçlara yol açabilir. Hemotoraks cerrahisi, bu durumu tedavi etmek ve hastanın yaşamını kurtarmak için gerekli müdahale yöntemlerinden biridir.

Hemotoraks Nedir?

Hemotoraks, akciğerleri çevreleyen plevra boşluğunda kan birikmesi olarak tanımlanır. Normalde, plevra boşluğu içinde az miktarda sıvı bulunur, ancak kanama sonucu bu sıvı miktarı artar ve kan birikerek akciğerin düzgün çalışmasını engeller. Hemotoraks, genellikle travma sonucu meydana gelir, ancak bazı hastalıklar ve tıbbi durumlar da buna neden olabilir.

Hemotoraksın Nedenleri

Hemotoraks, farklı nedenlere bağlı olarak gelişebilir. Başlıca nedenler şunlardır:

  1. Travma (Göğüs Yaralanmaları):

    • Göğüs travmaları, kaza, düşme, darbeler veya kurşun yaralanmaları gibi nedenlerle oluşabilir. Bu travmalar, kan damarlarının yırtılmasına ve kanın plevra boşluğuna sızmasına yol açabilir.
  2. Akciğer ve Plevra Hastalıkları:

    • Tümörler: Akciğer kanseri, plevra kanseri (mezotelyoma) veya diğer göğüs duvarı tümörleri, damarları zedeleyerek kanamaya neden olabilir.
    • Pulmoner Emboli: Akciğerlerdeki damar tıkanıklığı, kan akışını engelleyerek kanama riski oluşturabilir.
    • Plevral İltihaplanma (Plevrit): Plevranın iltihaplanması sonucu damarlar zayıflayabilir ve kanama meydana gelebilir.
  3. Cerrahi Müdahale:

    • Göğüs cerrahisi sırasında yapılan bir işlem sonucu (örneğin, lobektomi veya akciğer biyopsisi) kan damarları hasar görebilir.
  4. Aort Anevrizması:

    • Aortanın yırtılması veya genişlemesi, kanın plevra boşluğuna akmasına neden olabilir.
  5. Antikoagülan İlaçlar ve Kanama Bozuklukları:

    • Kan sulandırıcı ilaçlar (antikoagülanlar) kullanmak, kanama riskini artırabilir ve plevra boşluğunda kan birikmesine yol açabilir.

Hemotoraksın Belirtileri

Hemotoraksın belirtileri, kanama miktarına ve şiddetine bağlı olarak değişir. Yaygın belirtiler şunlardır:

  • Nefes Darlığı (Dispne): Kanama sonucu akciğerlerin genişlemesi zorlaşır, bu da solunum zorluğuna yol açar.
  • Göğüs Ağrısı: Kanama sonucu plevra boşluğunda baskı artar, bu da keskin veya ağrılı bir hissiyat yaratabilir.
  • Öksürük: Hemotoraks nedeniyle solunum yollarında biriken kan, öksürüğe neden olabilir. Bazen kanlı balgam da görülebilir.
  • Ciltte Solukluk veya Morarma: Vücuda oksijen gitmekte zorlandığı için, ciltte solukluk veya morarma (siyanoz) gözlemlenebilir.
  • Düşük Tansiyon ve Şok Belirtileri: Kan kaybı nedeniyle tansiyon düşer ve vücutta şok belirtileri görülebilir (örneğin, hızla artan kalp hızı, zayıf nabız).

Hemotoraksın Tanısı

Hemotoraks tanısı genellikle klinik bulgular, hasta hikayesi ve görüntüleme yöntemleri ile konur:

  • Fiziksel Muayene: Doktor, hastanın göğüs kafesini muayene eder ve sesleri dinler. Hemotoraks varlığında, hastanın sesleri azalabilir ve solunum zorlaşabilir.
  • Göğüs Röntgeni: Göğüs röntgeni, plevra boşluğunda sıvı birikimini gösterir. Hemotoraks olan bir hastada, akciğerin normal şekilde genişlemesi engellenmiş olabilir.
  • Bilgisayarlı Tomografi (BT): Hemotoraksın şiddetini ve kanamanın kaynağını belirlemek için kullanılabilir.
  • Ultrasonografi: Acil durumda, ultrasonografi ile plevra boşluğunda sıvı birikimi hızlıca görüntülenebilir.

Hemotoraks Cerrahisi: Tedavi Yöntemleri

Hemotoraks tedavisi, kanamanın şiddetine ve kaynağına göre değişir. Hafif vakalarda, kanama kendi kendine durabilir ve hastanın sadece izlenmesi gerekebilir. Ancak ciddi hemotoraks vakalarında cerrahi müdahale gerekebilir. Hemotoraks cerrahisi, kanama kontrol altına almak ve akciğerin normal işlevini geri kazandırmak amacıyla yapılır.

1. Torasentez (Göğüs Delme Yöntemi)

Hemotoraks şüphesi bulunan hastalarda, genellikle ilk adım olarak torasentez yapılır. Bu işlem, bir iğne veya kateter aracılığıyla plevra boşluğuna girilerek biriken sıvının (kan) dışarı alınmasını sağlar. Bu işlem, hemotoraksın ne kadar şiddetli olduğunu anlamaya ve tedaviye yönelik ilk adımı atmaya yardımcı olur.

2. Torakostomi (Göğüs Drenajı)

Torakostomi, genellikle hemotoraks tedavisinde kullanılan bir diğer yöntemdir. Bu işlemde, göğüs duvarına bir delik açılır ve bir dren yerleştirilir. Bu dren, plevra boşluğundaki kanı dışarı atarak akciğerin yeniden genişlemesine ve normal solunumun sağlanmasına yardımcı olur. Bu tedavi yöntemi, hafif ve orta şiddetteki hemotoraks vakalarında sıklıkla kullanılır.

3. Cerrahi Müdahale (Torakotomi)

Eğer kanama devam ediyorsa ve diğer tedavi yöntemleri yetersiz kalıyorsa, torakotomi (göğüs açılması) gerekebilir. Torakotomi, göğüs duvarı açılarak yapılan bir cerrahi işlemdir. Bu işlemle, kanama kaynağına müdahale edilir, damarlar onarılır veya kanama bölgesi temizlenir.

Torakotomi yapılırken şu işlemler gerçekleştirilebilir:

  • Kanama Kaynağının Tespiti ve Kontrolü: Kanama kaynağı belirlenir ve kanamayı durdurmak için damarlar bağlanabilir veya pıhtılaştırılabilir.
  • Lobektomi veya Pulmoner Rezeksiyon: Eğer akciğer dokusu büyük ölçüde hasar görmüşse, hasarlı doku çıkarılabilir.
  • Plevra Rezeksiyonu: Plevra boşluğunda biriken kan ve pıhtılar temizlenebilir.

4. Video Yardımlı Torakoskopik Cerrahi (VATS)

Minimal invaziv bir yöntem olarak VATS (Video Yardımlı Torakoskopik Cerrahi), göğüs duvarında küçük bir delik açılarak gerçekleştirilen bir cerrahidir. Bu yöntemde, bir kamera yardımıyla plevra boşluğu incelenir ve kanama kaynağına müdahale edilir. VATS, açık torakotomiye göre daha az invazivdir ve iyileşme süresi genellikle daha kısadır.

5. Kan Transfüzyonu

Ciddi kan kaybı olan hastalarda, cerrahi müdahale sonrasında kan kaybı yerine konulabilir. Kan transfüzyonu hastanın yaşamını kurtarmak için gerekebilir.

Hemotoraks Cerrahisinin Riskleri ve Komplikasyonları

Her cerrahi müdahalede olduğu gibi, hemotoraks cerrahisinin de bazı riskleri vardır. Bunlar arasında:

  • Enfeksiyon: Cerrahi alanda enfeksiyon gelişmesi, özellikle torakotomi sonrasında risklidir.
  • Kanama: Kanama durdurulamadığında, ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
  • Akciğer Zarı Hasarı: Cerrahi işlem sırasında akciğer dokusuna zarar verilebilir.
  • Solunum Problemleri: Cerrahi müdahaleler sonrası solunum problemleri yaşanabilir, bu durum genellikle geçici olur.
 
DR. Kemal KARAPINAR

Göğüs cerrahisinde merak edilen başlıca sorular

Sağ kısımda yer alan sıkça sorulan soruları inceleyebilir, daha fazla merak ettiğiniz soru veya sorunda bizlere 7/24 randevu oluşturabilir veya doğrudan ulaşım sağlayabilirsiniz.

YouTube'da İçerik Ürettiğimi Biliyor Musunuz?

YouTube kişisel kanalım üzerinde siz değerli danışanlarım ve takipçilerim için sektörel içerikler üretiyorum.